öyle ise, ohalde, bu/o takdirde.
In that case come a little earlier.
o takdirde, o zaman.
It may rain, in that event we won't go.
Bu konuyu şimdilik bir kenara bırakalım.
Cümle
Bu konuyu daha sonra konuşalım.
Cümle
hatalı olduğunu kabul etmek
Fiil
bir davanın kapalı celsede bakılmasını talep etmek
Fiil
... inanarak (ilke kararlarında, uluslararası sözleşmelerde); kanısına vararak
içine doğmak, (sebebini bilmeden) emin olmak.
İngilizcesi nedir?
Cümle, Dil ve Edebiyat
Türkçesi nedir?
Cümle, Dil ve Edebiyat
… için, maksadıyla, gayesiyle, … diye.
Bağlaç
… için, … gayesiyle/maksadıyla, … diye.
in order to see: görmek için.
daha sonraki günlerde
Zarf
eğer, şayet, … olduğu takdirde, … olması halinde, … ise.
In the event that the roads are icy, we will not come: Yollar buzlu olursa gelmeyiz.
… olması halinde
Bağlaç, Hukuk
bu durumda/hususta, bu koşullar altında, bu münasebetle, bu durum karşısında.
in another connection:
başka bir düşünce/münasebet/vesile ile.
in what connection: ne münasebetle, hangi vesile ile, ne sebepten.
In what connection did he mention my name?
… dikkate alındığında
Zarf
...'iği unutulmamalıdır.
Cümle
kısa bir süre karşılaşan ve belki de ömürlerince bir daha karşılaşmayacak insanlar gibi
İstesen de istemesen de bu böyledir, bunu değiştiremezsin.
usulüne uygun olmayan makbuz
Karada Çıkabilecek Yangınlarla, Deniz, Liman veya Kıyıda Çıkıp Karaya Ulaşabilecek ve Yayılabilecek veya
Karada Çıkıp Kıyı, Liman ve Denize Ulaşabilecek Yangınlara Karşı Alınabilecek Önleme, Söndürme ve Kurtarma Tedbirleri Hakkında Yönetmelik
Özel Isim, Hukuk
nabzına göre şerbet vermek
Fiil
bu gibi şeylerden hoşlanmak yız pek